Öncelikle ben ve benim gibi İİBF öğrencilerine hitap etmek isterim. Her şey hakkında fikri olan ama nereden başlayacağını bilmeyen bir çok arkadaşımız var. Ben son sınıf iktisat bölümü öğrencisiyim. Şimdiye kadar yaptığım en avantajlı dönemim “staj” oldu.
Eğer gerçekten bir şeyler öğrenmek, bilgi sahibi olmak ve kendinizi geliştirmek istiyorsanız kesinlikle staj yapılmasını tavsiye ederim. En başında insanlarla iletişimi öğreniyorsunuz ve inanın bu sizin bir adım önde olmanızı sağlıyor.

Evet bir çok kişinin “referans” dediklerini duyar gibiyim. Çünkü artık günümüzde bir çok kişinin gayesi güçlü referanslar bulmaktır. Bunlar kimi zaman milletvekilleri kimi zaman öğretim görevlileri gibi statü sahibi kişilerden oluşturulması amaçlanıyor.

Bunların bulunması için çaba sarfetmemiz ya da şansımıza göre akrabamız olmasını beklememiz gerekiyor. Benim kendi düşüncem ise insanların buldukları referans değil edindikleri tecrübe ön planda olmalı bilgi birikimlerinden çok iletişimleri ön planda olmalı..

Örneğin; çok iyi bir referansınız var ve işe alındınız. 1 hafta ya da 1 ay sonra sizin o işle bir alakanızın olmadığını ve insanlarla iletişime geçemediğinizi illa ki farkedecekler ve bu sizin atılmanıza kadar sebep olabilir. Ama tam tersini düşünecek olursak hiç bir şekilde referansınız yok ama edindiğiniz tecrübeler var bir çok yerde çalışmışlığınız var böyle bir genç girişimciyi kim işe almak istemez ki ?

Ben kendime hedef olarak seçtiğim İnsan Kaynakları üzerinden yazmak istiyorum. Gerek haberlerden gerekse de iş çevrelerinden İnsan Kaynaklarının ne denli önemli olduğunu görüyoruz. Özellikle ürün ve hizmetten çok insana yapılan yatırımın daha önemli olduğu vurgulanmaktadır.

Her ne kadar bir çok kişi İnsan Kaynakları yönetiminin firmalarda işe alma işini yapan birimdir gözüyle baksa da aslında İK yönetimi bu görevin yanında firma içinde İK’ nın yönetilmesi, organize edilmesi, iş süreçlerinin yönetilmesi gibi görevleri de üstlenmektedir.

Tamam ama bu kadar insana değer verilen bir yönetim de benim bir sorum olacak daha doğrusu merak ettiğim bir konu.

Ya bizim çabalarımız beklediğimiz gibi sonuçlanmayıp referans olarak kimseyi gösteremezsek ne olacak ?

Şanslı saydığımız insanlardan olup “dayı” faktörünü kullananlar kaç adım önümüzdeler ?

Tabi ki sözüm burada çabalayarak referans sağlayanlara değil sadece şanslı olarak düşündüğümüz kişilere.

Bence İnsan Kaynakları bu konularda referans faktörüne yaklaşımını geliştirmeli ve yeni bir boyut kazandırmalı.

Pelin ŞAHİN

16.11.2016